Cumhurbaşkanı Erdoğan: Memur, işçi ve emeklilere en iyi zamyı biz yaptık
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri ziyaretlerinin ardından Türkiye’ye dönüşünde uçakta açıklamalarda bulundu ve gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Uçakta bulunan Star Haber Genel Yayın Yönetmeni Nazlı Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajlarını canlı yayında iletti.
Erdoğan ziyaretleri şu sözlerle değerlendirdi:
“Ziyaretlerimizde çok verimli görüşmelerimiz oldu. Görüşmelerimizde ikili ilişkilerimizi her yönüyle ele aldık. Küresel ve bölgesel gelişmeleri kendi aramızda değerlendirme fırsatı bulduk. Kazan-kazan anlayışıyla önemli ve kapsamlı işbirliği projelerine odaklandık. Bu ülkelerle işbirliğimiz önümüzdeki dönemde somut projelerle güçlenerek devam edecektir.
”İşbirliğimizi daha da ileriye taşıdık”
İnşallah bunun ekonomimize olumlu etkilerini en kısa zamanda göreceğiz. Başta savunma sanayi, enerji, turizm ve müteahhitlik olmak üzere kararlaştırdığımız konuları hızla hayata geçireceğiz. Ziyaretimiz sırasında Körfez bölgesinin barış ve istikrarına yönelik takviyelerimizi de vurguladık. Bölgesel sorunların bölgesel işbirliği ile çözülmesi gerektiğine inanıyorum. Bu prestij ile bölgesel bahisler konusunda istişare ve koordinasyon çalışmalarımızın devam etmesi konusunda mutabık kaldık. Suudi Arabistan ile ikili ilişkilerimizde yeni bir döneme girdiğimizi söyledim. İmzaladığımız 5 anlaşma ile işbirliğimizi daha da ileriye taşıdık. Biliyorsunuz Cidde’deki temaslarımızdan sonra Doha’ya gittik. Bu yıl Katar ile ilişkilerimizin 50. yılını kutluyoruz. Aynı zamanda stratejik ortağımız olan bu ülke ile işbirliğimiz kusursuz bir seviyededir. Katar Emiri Pir Temim ile yaptığımız görüşmede mevcut iş birliğimizi farklı alanlarda da ilerletme kararı aldık.
“Anlaşmaların toplam değeri 50,7 milyar dolar”
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), bölgedeki en değerli ticari ve ekonomik ortaklarımızdan biridir. Geçen yıl ticaret hacmimizi yüzde 25 artırarak 10 milyar dolara çıkardık. Bu sayı artmaya devam ediyor. Türkiye ile Birleşik Arap Emirlikleri arasında ticaret ve yatırım anlamında çok önemli bir potansiyel var. Ziyaretimiz sırasında bu potansiyeli harekete geçirecek adımları değerlendirdik. Kabul ettiğimiz ortak anlaşma ile ilişkilerimizi stratejik ortaklık düzeyine çıkardık. Üst Düzey Stratejik Kurul sistemini kurduk. Sistemin kurulmasıyla birlikte gündemimizdeki konuları en üst düzeyde tartışabileceğimiz bir platform sağladık. Ortak anlaşmanın yanı sıra farklı alanlarda 13 anlaşma imzalandı. Bu anlaşmaların toplam maliyeti 50,7 milyar dolar. 2023 yılı, Birleşik Arap Emirlikleri ile diplomatik ilişkilerimizin kurulmasının 50. yılıdır. Ziyaretimizle bu değerli yıldönümünü anlamına uygun bir biçimde gerçekleştirmiş olduk. DEİK öncülüğünde her üç ülkede düzenlenen iş forumları, yeni ticari iştiraklerin kurulmasına katkı sağlamıştır. Türkiye’nin arabası TOGG’un da muhataplarımız tarafından memnuniyetle karşılandığını belirtmek isterim. Üç ülke ile iş birliğimizi ve kardeşlik bağlarımızı güçlendiren bölge ırkımızın hayırlı olmasını diliyorum. 28 Mayıs gecesi prestijle inşa etmeye başladığımız Türk Yüzyılını, dış politikada yeni atakların ve açılımların aracı haline getirmek istiyoruz. Körfez ziyaretimiz bunun adımlarından biriydi. İnşallah diğer coğrafyalarda atacağımız adımlarla bunu daha da pekiştireceğiz. Ziyaretimizin son gününde 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nı kutlamak için Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne gittik. 49 yıl önce kahraman askerlerimiz ve Mücahidlerimizin omuz omuza yürüttüğü Barış Harekatı, Kıbrıs Türk kardeşlerimizi yok olmaktan kurtarmıştır. Bu arada Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti her alanda büyük ilerleme kaydetti. Bu süreçte Kıbrıslı kardeşlerimizin her zaman yanında olduk, olduk, olmaya da devam edeceğiz. Barış Harekatı’nın 49. yıl dönümünü yeni eserlerin açılışıyla büyük bir coşkuyla kutladık. Bu vesileyle Ercan Havalimanı’nın yeni terminal binası ve pistinin açılışını gerçekleştirdik. Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik duruşumuzu ve önerilerimizi tüm dünya ile paylaştık. Kıbrıs Türk Halkının güvenliği, refahı ve esenliği için çalışırken Ada’nın kalıcı ve adil bir barışa kavuşması için diplomatik çabalarımızı sürdüreceğiz. Rabbim yolumuzu ve bahtımızı açık eylesin.
Rusya’nın gıda koridorunun kapatılması sorunu Avrupa basınında şu şekilde yer aldı. “NATO’da İsveç’e yeşil ışık yakılması Türkiye’nin arabuluculuktaki önemini azaltmıştır” deniliyor. Böyle bir görüşe katılır mısınız?
Onların görüşlerine katılmıyorum. Aksine şu anda Rusya ile ilişkilerimizi sürdürüyoruz. Dışişleri Bakanım Hakan Bey de, MİT Başkanım İbrahim Bey de müzakerelerini sürdürüyor. Görüşmelerle birlikte yakında bu konuyu Sayın Putin ile ama telefon diplomasisi ile ancak daha önce konuştuğumuz Türkiye ziyareti ile bariz bir yere bağlayacağız. Rusya’nın da bazı beklentileri var. Bunlar aşılırsa Rusya bu tahıl koridorunun etkin bir şekilde işletilmesinden yanadır. Karadeniz Tahıl İşletmesi’nin sona erdirilmesinin, küresel gıda fiyatlarının artmasından bazı bölgelerde kıtlığa ve müteakip yeni göç dalgalarına kadar uzanan bir dizi etkisi olacaktır. Bunu önlemek için inisiyatif kullanmaktan çekinmeyiz. Sayın Putin ile konuyu detaylı bir şekilde görüşerek bu insani hareketin devamını sağlayacağımıza inanıyorum. Batılı ülkelerden de bazı beklentileri olduğunu biliyoruz. Batılı ülkelerin bu konuda harekete geçmesi gerekiyor. Karadeniz Tahıl İşletmesi ile dünya pazarlarına 33 milyondan fazla tahıl sevk ettik. Küresel salgın ve ekonomik krizin ardından çok daha ağır sonuçları olacak küresel bir gıda krizinin önüne geçmiş olduk. Sonuçları itibariyle böylesine hayati bir taahhüdün devam etmesi insanlığın yararınadır. Diplomasinin tüm araçlarını kullanacağız ve tüm çabalarımızı bu sorun üzerinde yoğunlaştıracağız. Savaş ortamında insanlığa hizmet eden bir uzlaşmaya varıldı ve bunun devam etmesi için elimizden geleni yapacağız. Türkiye’ye döndüğümde Sayın Putin ile görüşmelerimi gerçekleştireceğim. Öncelikle telefon diplomasisini kullanacağız. Sayın Putin’in ağustos ayında planladığı ziyaret gerçekleşirse bu konuları detaylı olarak ele alacağız. Süreç uzamadan Karadeniz Tahıl İşletmesi’nin devamını sağlayacağımıza inanıyorum.
Türkiye ekonomisi ile ilgili hararetle tartışılan bir konuyu sormak istiyorum. Akaryakıtta ÖTV artışı konuşuluyor. Bu bahise yaklaşımınız nedir? Vatandaşın ekonomik olarak rahatlaması için zaman ayırabilir misiniz? Ayrıca memur sayısındaki artış sevindirici olmakla birlikte emekli sayısındaki artış bir miktar yetersiz bulunmuştur. Emekli maaşlarına yeni bir yaklaşımınız olacak mı?
Akaryakıtta Hazine ve Maliye Bakanlığımız vergisel bir düzenleme yaptı. Özellikle ÖTV’nin sabitlenmesi nedeniyle çok uzun bir süre enflasyon güncellemesi yapılmadı. Bu nedenle ÖTV’de böyle bir artış yapıldı. Özellikle 6 Şubat depremlerinin getirdiği ağır mali yük ve bütçenin bu anlamdaki ihtiyaçları kapsamında böyle bir düzenlemeye ihtiyaç duyduk.
”Akaryakıt fiyatlarında Avrupa’nın en ucuz ülkeleri arasındasınız”
Tüm bunlara rağmen Türkiye, akaryakıt fiyatları açısından Avrupa’nın en ucuz ülkelerinden biridir. Akaryakıtta esasen otomatik bir fiyatlama mekanizması vardır. Dünyadaki fiyatlar çerçevesinde belirlenir. ÖTV artışı ile yapılan depremin etkileri, Türkiye’nin depremle efor sarf etmesi gereklilikleri kapsamında yapılan bir vergi düzenlemesidir. Emekliler açısından ise yılsonunun prestijiyle yeniden bir değerlendirme yapmamız gerekiyor. Memur, emekçi ve emekliler için bütçe şartlarını zorlayarak yapabileceğimiz en iyi artışı yaptık. Enflasyonla kimseyi ezmeyeceğiz diye söz verdik, bugüne kadar da vermedik. SSK ve BAĞ-KUR emeklilerimize ek sosyal yardım payı vererek zam oranını yüzde 25’e çıkardık. Memur emeklilerine de aynı şekilde yüzde 25 zam yapıldı. Enflasyonun üzerinde zamlar yapıldı. Biz bu zamları memur, memur ve emeklilerimize yaparken bazı fırsatçı ve açgözlüler adeta vatandaşın cebine giriyor. Bu fırsatçılara izin vermeyeceğiz. Ticaret Bakanlığımız denetimlerini sıkılaştırdı ve cezai süreçleri artırıyoruz.
Akaryakıt zammının ardından Gabar’da bulunan petrolle ilgili olarak “Madem bu petrolü çıkarıyorsak neden bu zamlarla karşılaşıyoruz?” şeklinde bir algı oluştu. Bu yakıt artışının Gabar’daki petrolle bir ilgisi var mı? Gabar’daki petrol vatandaşın cebine nasıl katkı sağlayacak?
Gabar’daki petrol artık halkın cebine girmeye başlamadı. Şu anda çıkarma aşamasındayız. Ve umarım Gabar petrolü vatandaşlarımıza çıkar çıkmaz devlet hazinesinin kasasına ve kesesine girer girmez hızla yansır. İnşallah en uygunu ve ideali neyse onu vatandaşlarımıza yansıtacağız. Karadeniz’deki gaz rezervi Ağustos 2020’de keşfedildi. Nisan 2023 itibarıyla Faz-1 kapsamında planlanan 10 kuyu devreye alındı. Böylece Karadeniz gazı sisteme dahil edilerek evlerimizde kullanılmaya başlandı. Gabar petrolü sistemimize entegre edildiğinde, nisan ayında doğalgazı 1 ay evlerde, 25 metreküp eşdeğeri doğalgazı ise 1 yıl bedelsiz yaparsak vatandaşlarımıza mutlaka yansıyacaktır. Bulunan yağın sisteme girmesi ve yakıt olarak kullanılması biraz zaman alacaktır. Aile ve Gençlik Bankası’nın kaynağı ise bu Gabar petrolü ve Karadeniz doğalgazı olacak. Bu bakımdan Norveç modelini önemsiyorum. Bunun için Aile ve Gençlik Bankası’nı kuruyoruz. Orada belli bir rezerv tutacağız. Bu rezervden aileler ve gençler faydalanacaktır. Bu da vatandaşlarımızın bir başka yansıması olacak.
Gabar yağının son kullanma tarihi var mı?
Gabar petrolünün ekonomiye olumlu yansıması 2024’te başlayacak. Şu anda günde 12-13 bin varil üretim yapıyoruz. İnşallah 100 bin varile ulaşacak ve dolayısıyla Türkiye 2024 yılı sonunda üretimini ikiye katlamış olacak. Temel olarak devreye alma tarihi 2024 sonu diyebiliriz. 100 civarında kuyu açacağız. Şu anda Türkiye ve çevre ülkelerdeki tüm sondaj makinelerini oraya yönlendiriyoruz. Dağlarda kilometrelerce yol var. Çok yoğun bir çalışma.
Yüksek kiralar hakkında bir soru sormak istiyorum. Daire temsilcileri sadece İstanbul’da 100 bin atıl ev olduğunu söylüyor, bitmemiş, bitmemiş. Bunlar kesime götürülebilir mi? Boş konutlar da kira fiyatlarına etki ediyor. Bazı ülkelerin boş konutlardan yüksek vergi aldığına dair bilgiler var. Türkiye’de böyle bir şey olabilir mi?
Şimdi Bakanlığımız konuyla ilgili çalışıyor. Bu çalışmada bunların ötesine geçeceğiz. Yani onlar için kar olmayacak.
“Fahiş kira artışını ve konut fiyatlarını durdurmak için gerekirse ceza uygulayacağız”
Gerekirse fahiş kira artışını ve konut fiyatlarını durdurmak için cezalar da uygulayacağız. Bir azınlığın çıkar hırsına vatandaşlarımızı kurban edemeyiz. Vatandaşımızın alım gücünü düşürmemek ve enflasyonu ezmemek için yaptığımız zamlara göz diken konut sahipleri bedelini ödeyecek. Bahse bakılmaksızın, fahiş fiyat artışlarına yol açan ve piyasayı istikrarsızlaştıran davranışından dolayı cezalandırılacaktır.